Özellikle muhafazakâr kesimden gelen bu Atatürk düşmanlığı, gerçekten akıl sınırlarını zorlayan bir durum. Adam, senin özgürlüğün için mücadele etmiş; sen kalkmış, sana insan gibi yaşama hakkı veren kişiye kin besliyorsun. Bu nasıl bir çelişki, nasıl bir nankörlüktür? Ya ideoloji gözlerini kör etmiş, ya da aklını tamamen teslim etmişsin.
Düşünsene… Sana insan gibi yaşayabilmen, kendi kararlarını verebilmen, erkeklerin kölesi olmaman için haklar veren bir lidere, onun sana verdiği özgürlükleri kullanarak saldırıyorsun. Öte yandan, geri gelmesini istediğin Osmanlı, seni insan bile saymamış. Erkeklerle eşit hak vermemiş, nüfus sayımında büyükbaş hayvanları sayarken seni saymaya değer görmemiş. Ve sen hâlâ o karanlık döneme özlem duyuyorsun. Bu olsa olsa Stokholm sendromudur — celladına aşık olmanın, köleliğe rıza göstermenin başka açıklaması yok.
Bu kadar baskı ve aşağılanmayla yaşamak istiyorsan, buyur git Afganistan’a. Orada senin yerinde olmayı hayal eden milyonlarca kadın var. Onlarla yer değiştirin. Orada kadınlar erkek olmadan evden çıkamıyor, kız çocuklarının okuması yasak. Orada ki şeriat yönetimi, senin başındaki örtüyü bile “başörtüsü” saymıyor; seni siyah çadır gibi bir kıyafetin altına hapsedip evinden çıkarmıyor.
Sen ve senin gibiler anlamaz ama yine de hatırlatayım:
Atatürk ve Cumhuriyet, Türk kadınına insan olmanın, birey olmanın, özgür olmanın yolunu açtı. İşte o kazanımların bazıları:
Resmi nikah zorunlu hale getirildi. Artık bir erkeğin keyfine göre evlenip boşanmasının önü kesildi.
Çok eşlilik yasaklandı. Bir düşün; kocanın başka bir kadına bakmasına bile tahammül edemiyorsun, bir de senden başka üç kadınla daha evli olduğunu hayal et!
Evlilik yaşına sınır getirildi. Artık 12-13 yaşındaki kız çocuklarını dedesi yaşındaki adamlarla evlendirmenin adı “evlilik” değil, suç oldu.
Miras hukukunda eşitlik sağlandı. Artık kadın da erkek kadar babasından kalan mirasta hak sahibi.
Kadınlara seçme ve seçilme hakkı verildi. Kadın sadece oy veren değil, yönetme gücüne de sahip oldu.
Eğitimde eşitlik getirildi. Kadınların cahil bırakılması devri bitti.
Çalışma hakkı tanındı. Kadın artık ekonomik olarak bağımsız, kocasına muhtaç değil, özgür bir birey.
Bütün bunlara rağmen hâlâ nankörlük ediyorsan, kusura bakma ama artık ne söylenecek söz kalıyor, ne de sabır.
Allah size bildiği gibi yapsın.